Coronavirüs Günlerinde Kısa Çalışma Kolaylığı Çare Olur mu?

Ülkemizde yaşanan ekonomik durgunluk haline ilaveten, Coronavirüs nedeniyle tedbir amaçlı veya bu etkiyle işyeri kapanmaları gündeme bir kez daha kısa çalışma ve kısa çalışma ödeneğini gündeme getirmiş bulunuyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Coronavirüsün ülkemiz çalışma ve ekonomik yaşamına olumsuz etkilerine karşı açıkladığı ekonomik paketin unsurlarından biri de kısa çalışma ödeneğinin kolaylaştırılması vaadi oldu.

 

Kısa çalışma genel ekonomik kriz veya zorlayıcı nedenler karşısında zor durumda kalan işverenin, bir süreliğine bu uygulamadan yararlanarak işlerini düzeltmesi ve böyle dönemleri daha hafif bir şekilde atlatmasını amaçlayan bir uygulama.

Kısa çalışmanın, biri işyerindeki faaliyetin kısmen veya tamamen durdurulması; diğeri ise işyerindeki faaliyet devam etmekle birlikte, haftalık çalışma sürelerinin önemli ölçüde altında çalıştırılması olmak üzere iki şekilde karşımıza çıkması mümkün bulunuyor.

 Oysa nasıl konkordato iflasın önlenmesi için bir ön tedbir olarak kullanılıyorsa “Kısa Çalışma” da kriz nedeniyle siparişleri düşen firmalar için işçi çıkarmadan önce uygulanması gaydalı olabilecek bir tedbir niteliğinde bulunuyor.

Kısa çalışma ödeneği verilmesi durumunda işveren de bu ödeneğin devamı süresince;

kurtulmuş oluyor.

Kısa Çalışma Başvurusu

Genel ekonomik, sektörel veya bölgesel kriz ile zorlayıcı sebeplerle işyerinde kısa çalışma yapılmasını talep eden işverenin, İş-Kur birimine, varsa toplu iş sözleşmesi tarafı sendikaya yazılı bildirimde bulunması gerekiyor.

İşveren bahse konu bildiriminde;

a) Genel ekonomik, sektörel veya bölgesel kriz ile zorlayıcı sebeplerin işyerine etkilerini ve zorlayıcı sebebin ne olduğunu,

b) İşyerinin unvanını, adresini, varsa toplu iş sözleşmesi tarafı sendikayı ve sosyal güvenlik işyeri sicil numarasını,

c) Varsa iddiasını kanıtlayıcı somut belgeleri

belirtmesi zorunlu.

Cumhurbaşkanlığının uygulamanın kolaylaştırılmasına yönelik talimatına göre;

Koronavirüsten olumsuz etkilendiği gerekçesiyle kısa çalışma talep eden işverenlere başvurularının sonucu, elektronik posta yoluyla taleplerini gönderdikleri adrese yapılacak. Talebi uygun bulunan işverenlerin, İş-Kur’ca bildirilen sürede Kısa Çalışma Bildirim Listesini güncelleyerek başvuru yaptıkları biriminin elektronik posta adresine göndermeleri gerekiyor.

Kısa Çalışma Ödeneği Hesabı

Günlük kısa çalışma ödeneğinin miktarı, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 39. maddesine göre uygulanan aylık asgari ücretin brüt tutarının % 150’sini geçmemek üzere, sigortalının son on iki aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının yüzde 60’ı oluyor. Dolayısıyla 2020 yılı için bir aylık kısa çalışma ödeneği 4381 TL’yi geçemiyor.

İşçi Çıkarma Ya da Ücretsiz İzin Yerine Kısa Çalışma 

Evde kalma zorunluluğunun etkisiyle düşen talep nedeniyle ücretsiz izinlerin artması ve işçi çıkarmaların yoğunlaşması nedeniyle Kısa Çalışma uygulaması tam da bugünle için biçilmiş kaftan niteliğinde bulunuyor.

Elbette bu uygulamanın coronavirüs etkisiyle meydana gelen bozulmaya karşı yararı olacaktır. Ancak işsizlik ödeneğindeki gibi kısa çalışmada da bulunan üst sınırın adilleştirilerek SPEK tavanına yükseltilmesi doğru olacaktır. Ayrıca kısa çalışmaya hak kazanma şartlarının da işsizlik ödeneği ile birlikte düşünülerek bir nebze daha kolaylaştırılması gerekmektedir.

İşsizlik Fonunda biriken tutar bu gereklilikleri adeta bağırarak duyurmaktadır.

Yukarıdaki Tablodan görüleceği üzere 2009 krizinde yoğun olarak kullanılan  “Kısa Çalışmanın” 2018 yılına göre 2019 yılında rekor düzeye ulaşması dikkat çekiyor. Zira dövizdeki yüksek hareketliliğin sonucu bilançoları bozulan işyerlerinin istihdam durumunun hızla bozulduğu ve bu nedenle 2019 yılında kısa çalışma uygulamasına yönelimi artırdığı görülüyor.

Kısa Çalışma uygulaması için ilk başta “Kriz” olgusunun kabulü gerektiği için acaba kriz kelimesinin kullanılması kaygısı bir nebze engel olsa da artık mızrak çuvala sığmıyor.

Şevket TEZEL
alitezel.com

Image placeholder

Muhammed Karabağ

1989 yılında Dicle Üniversitesi İşletme ve 1995 yılında da Anadolu Üniversitesi İktisat bölümlerinden mezun oldu. 1999 yılından beri Avcılar'da kendi ofisinde Serbest Muhasebeci Mali Müşavir olarak çalışan Karabağ, kurucusu ve ortağı olduğu Avcılar'daki Bağımsız Denetim A.Ş.'de Yönetim Kurulu Başkanı olarak çalışmalarını devam ettirmektedir.

Yorumlar

Bu habere henüz yorum yapılmadı.