01.10.2008 tarihine kadar Bağ-Kur'lular basamaklara göre prim ödediler, basamaklara göre emekli aylığı aldılar.
1987 yılında basamaklar 12’den 24’e çıkarıldı. Basamaklar yükseltildi ancak basamaklarda bekleme süreleri bakımından o tarihte bir değişiklik yapılmadı. 1997 ve 2003 yıllarında basamak satışları oldu. 1997 yılında basamak satın alanlar mağdur olmadılar. Zira 2000 yılı öncesinde uygulanan Bağ-Kur emekli aylık bağlama sisteminde sigortalılar yükseldikleri en yüksek basamaktan emekli ediliyorlardı. Dolayısıyla son basamağınız önemliydi ve satış sonrası son basamağın belirlenmiş olması yeterliydi.
2003 yılında basamak satın alanlar, emekli aylığı açısından mağduriyet yaşadılar, yaşıyorlar ve çözümü sadece yargı yolunda bulunmaya devam ediyor.
Ama Bağ-Kur basamakları bakımından tek mağdur olanlar basamak satın alanlardan ibaret değil. Bağ-Kur süresi öncesinde ve arasında diğer hizmet intibakı bakımından da mağduriyet devam ediyor.
Sigortalılar için 01.10.2008 tarihinden itibaren elbette basamak diye bir uygulama bulunmuyor, dahası bu tarihten itibaren 4/a (SSK), 4/b (Bağ-Kur) ve 4/c (Ekim 2008 öncesinde kamu görevlisi olarak 5434 sayılı Kanuna tabi olanlar hariç) sigortalıları prim ödeme ve bu primlerin aylığa dönüşümü bakımından aynı kurallara ve esaslara tabi bulunuyorlar.
Ancak bu norm ve standart birliği sadece 01.10.2008 sonrası için bir anlam ifade ediyor. Peki, bu sigortalıların Ekim 2008 öncesi hizmeti yok mu? Elbette çoğunun var ve işte farklılık da buradan geliyor. Bu farklılıkların eseri olarak haklarda farklılıklar oluşuyor ve oluşmaya da uzun bir süre devam edeceği açık bulunuyor.
01.10.2008 öncesi farklılıkların en önemli aktörlerinden biri Bağ-Kur sigortalıları için geçerli olan basamak sistemi ve bununla ilgili intibak işlemlerinden kaynaklanıyor.
01.10.2008’den önce Bağ-Kur sigortalısı olanlar veya bu tarihten sonra 4/b sigortalısı olup bu statüden emekli olanların 01.10.2008 öncesi hizmetlerinde basamak sistemi hayatiyet ve önemini, bağlanacak aylıklar üzerindeki etkisini devam ettiriyor.
Örneğin 1987-2011 yılları arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olup bu borcunu zamanında ödemediği için silinen, ancak ihya hakkını kullanarak bu borcu toptan ödeyen ve 2011 yılında emekli olan sigortalı için 2008 öncesi basamak intibakı yapılmaması karşısında Yargıtay Hukuk Genel Kurulu bu uygulamanın hukuka aykırı olduğunu ortaya koymuş bulunuyor.
Basamak intibakı konusunu kavramak bakımından 1479 sayılı Kanunun 50 ve devamı maddelerine bakmak gerekiyor.
Basamak intibakı konusunda 1971 tarihli ilk metne ilaveten, 1979’da 2229 sayılı Kanunla değişiklik, 1982’de 2654 sayılı Kanunla değişiklik, 1987’de 3396 sayılı Kanunla getirilen değişiklik, 1999 yılında 4447 sayılı Kanun ile getirilen değişiklik ile resen basamak intibakını kısıtlayan 5510 sayılı Kanunun ek 8 inci maddesi hükmü, kanunların yürürlüğe girdiği tarihten itibaren meydana gelen olaylara ve ilişkilere uygulanması gerekliliği, olayları meydana geldiği zaman yürürlükteki olan mevzuata göre değerlendirme gerekliği ve konuya ilişkin yargı kararları incelendiğinde;
5510 sayılı Kanun kapsamında ihya ile edinilmiş Bağ-Kur sürelerinin de, borçlanmalarla edinilmiş sürelerin de basamak intibakına konu edilmesi,
Kurumca, farklı sosyal güvenlik kanunlarına tabi sigortalılık süreleri intibak ettirilerek tescil basamağının belirlenmesi ve buna dayalı olarak basamak farkından doğan prim borcu tahakkuku işleminin tesisini normal bulmak gerekiyor.
Yine 1479 sayılı Kanuna tabi sigortalılık tescilinden önce yahut basamağa tabi iki Bağ-Kur süresinin arasında gerçekleşen farklı sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi sigortalılık sürelerinin basamak intibakında değerlendirilmesi ve belirtilen yasal düzenlemelerin yürürlükte olduğu dönemlere göre basamakta bekleme süreleri de gözetilerek tescil ve aylık tarihinde basamağın kaç olması gerektiğine ilişkin alanında uzman bilirkişi ya da uzman görüşü ışığında karar vermek gerekiyor.
Bu bakımdan ihya yaparak veya yurtdışı borçlanması yaparak veyahut diğer sigortalılık süreleriyle birleştirerek Bağ-Kur emeklisi olmuş kişilerin durumlarını değerlendirtmelerinde yarar bulunuyor.
Şevket TEZEL
Bu habere henüz yorum yapılmadı.