Gelir Vergisi Kanununun mülga mükerrer 121' inci maddesi yeniden düzenlenerek getirilen vergiye uyumlu mükelleflere vergi indirimi 1/1/2018 tarihinden itibaren verilmesi gereken yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerinde uygulanmak üzere 8/3/2017 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Dolayısıyla, anılan “vergi indirimi“ 1 Ocak 2018 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanmıştır.
Öte yandan, konuyla ilgili Maliye Bakanlığı tarafından 301 seri nolu GVK Genel Tebliği 23.12.2017 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiş olup, söz konusu uygulamaya ilişkin yöntem ve ilkeler açıklanmıştır. Buna göre;
1. Vergi indiriminden faydalanacak olan mükelleflerin ticari, zirai veya mesleki faaliyeti dolayısıyla gelir vergisi mükellefi olması,
2. Bankacılık ve finans, sigorta ve reasürans şirketleri, emeklilik ve yatırım fonları hariç kurumlar vergisi mükellefleri bu uygulamadan faydalanamazlar.
3. İndirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile bu yıldan önceki son iki yıla ait bütün beyannamelerin yasal süresi içerisinde vergi dairesine verilmiş olması zorunludur.
4. 2016 ve 2017 yıllarına ilişkin vergi beyannamelerinin yasal süresi içerisinde verilmiş olması zorunludur.
5. İndirimden faydalanacak olan mükelleflerin haklarında son iki yıl içerisinde ( İndirim hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl dahil) bütün vergi beyannamelerinin verilmiş olması ve beyana tabi vergi türleri itibariyle ikmalen, resen veya idarece yapılmış cezalı tarhiyat olmaması, vergi ve ceza ihbarnamelerinin tebliğ edilmemiş olması,
6. İndirim hesaplanacağı beyannamenin verildiği tarih itibari ile vergi asılları ve cezaları dahil 1.000,00 TL üzerinde vadesi geçmiş borçlarının bulunmaması gerekir. Bu tutar 1.1.2019’dan itibaren 305 seri nolu tebliğ ile 1.200,00 TL’ye çıkartılmıştır.
7. VUK mad. 359 kapsamında hileli vergi suçları ve indirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile önceki dört takvim yılında kaçakçılık sayılan fiiller dolayısıyla VUK mad. 359 kapsamında suç işlememiş bulunmak,
8. Öte yandan, kanuni süresi içerisinde verilen bir beyannameye ilişkin olarak, kanuni süresinden sonra düzeltme amacıyla veya pişmanlıkla verilen beyannameler vergi indiriminden yararlanılmasına engel teşkil etmeyecektir. Ancak, indirimden yararlanılabilmesi için bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin de kanuni süresi içerisinde ödenmiş olması gerekmektedir. Kanımızca, kanuni süresi içinde verilmesi unutulan beyannamelerin, henüz ödeme süresi geçmeden verilmesi ve ödemenin de zamanında yapılması halinde de vergi inidiriminden yararlanılabilmelidir. Ancak bu konuda Maliye Bakanlığının farklı düşündüğü ve vergi indiriminden yararlanılamayacağı görüşünde olduğu anlaşılmaktadır.
9. İndirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile bu yıldan önceki son iki yıl içerisinde haklarında beyana tabi vergi türleri itibarıyla ikmalen, re'sen veya idarece yapılmış bir tarhiyat bulunmaması gerekmekte olup, anılan tarhiyatın kesinleşip kesinleşmediğine bakılmaksızın, indirimden yararlanılamayacaktır. Ancak, söz konusu dönemlere ilişkin olarak ikmalen, re'sen veya idarece yapılan tarhiyatların indirimin hesaplanacağı gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken süreden önce kesinleşmiş yargı kararlarıyla veya Vergi Usul Kanununun uzlaşma ya da düzeltme hükümlerine göre tamamen ortadan kaldırılmış olması ve diğer şartların da sağlanması kaydıyla vergi indiriminden yararlanılması mümkün olacaktır. Fakat, yapılan tarhiyatların kesinleşmiş yargı kararları, uzlaşma veya düzeltme hükümleri ile kısmen ortadan kaldırılması durumunda ise indirimden yararlanılamayacaktır.)
10. Belirtilen şartları taşıyan mükellefler; yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannameleri üzerinden hesaplanan verginin %5'ini, ödenmesi gereken gelir ve kurumlar vergisinden indirerek vergi indiriminden yararlanabileceklerdir.
11. Vergi indiriminden yararlanan mükelleflerin belirtilen şartları taşımadığının sonradan tespiti halinde ilgili vergilendirme döneminde indirim uygulaması dolayısıyla ödenmeyen vergiler, vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın tarh edilecektir.
12. Yaşanan bir olayda; mükellefin 2017/6.döneminden damga vergisi tutarını 10,50 olan borcunu 9.8.2017 tarihinde gecikme zammı ile beraber 11,50 TL ödemesi nedeniyle vergi indiriminden faydalanamayacağı şeklinde Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığının özelgesi mevcuttur.[1]
Sonuç olarak, vergi indirimi uygulaması 2018 yılında uygulamaya başlanmış olup, bu uygulama sonucunda bazı hallerde vergi daireleri mükelleflere söz konusu indirimi çeşitli nedenlerle geri çevirmektedirler. Yaşanan bir olayda beyannamesini düzenli veren ve ödemelerini düzenli yapan mükellefin faydalandığı %5 vergi iskontosu iptal edilmiştir. Gerekçe olarak ise ilgili şirketin 2015 ve 2016 yıllarında sorumlu sıfatıyla verdiği 2 nolu beyannameden kaynaklanan durumlar gerekçe gösterilmiştir. Somut olayda 2015 yılında mükellef tarafından satılan sıfır otomobil acentesi için müşteri tarafından acenteye ibraz edilen sakatlık indirimi raporunun hatalı veya sahte olduğu gerekçesi ile ÖTV ve KDV kaynaklı indirim raporları nedeni ile satıcı firmaya cezalandırılmıştır. Oysa ki, vergi indirimi uygulamasında sorumluluk sıfatıyla sonradan verilen 2 nolu beyannamelerden dolayı asıl mükellefin %5 indiriminden mahrum bırakılmaması gerekir. Konuyla ilgili GVK 301 seri nolu Tebliğde bazı düzenlemeler yapılması gerekecektir. Özellikle asıl gelir ve kurumlar vergisi mükellefinden kaynaklanmayan sorumluluk sıfatıyla verilen vergi beyannameleri asıl mükellefin vergi bonus uygulamasını etkilememesi gerekecektir.
Av. N. Gaye ALPASLAN
Bu habere henüz yorum yapılmadı.