Çalışanlar Habersiz Olarak Elektronik Ortamda İzlenemez

Bilgisayar ve internet kullanımı iş hayatında birçok kolaylıklar sağladığı gibi aynı zamanda beraberinde birçok yeni sorunların da doğmasına neden olmaktadır.

Çalışanların işlerini ifa etmeleri için zimmetlerine verilen bilgisayar, tablet, telefon gibi araçlar ile internet, e-Posta ve diğer elektronik ortamları yaptıkları iş haricinde özel amaçlarla kullanmaları beraberinde işçi-işveren ilişkilerinde birçok ihtilafların ortaya çıkmasına sebebiyet vermektedir. Konuyla ilgili olarak Yargıtay 22. Hukuk Dairesi emsal nitelikte çok önemli bir karara imza attı.

Çalışanın bilgisayarı takip edilerek işine son verildi
 
Yargıtay kararına konu olayda; çalışan şirkete ve müşterilere ait özel bilgilerin korunmasının esas olmasına rağmen web sitelerinde alışveriş yaptığı, kariyer sitelerine iş başvuruları yaptığı, sosyal medya üzerinden rakip firmalar ile görüştüğü, kendisine bir iki kez sözlü uyarı yapıldığı buna rağmen aynı davranışlarının devam etmesi üzerine, güvenlik amacı ile bilgisayarı işveren tarafından takibe alınmıştır.

Aynı zamanda çalışana ait USB belleğin kontrolünde de içinde şirkete ait dışarı çıkmaması gereken bilgilerin ve davacıya ait şahsi bilgilerin bulunduğunun tespit edilmesi, çalışanın danışman firmalara, iş arkadaşlarına, şirketi kötüleyecek şekilde ifadeler kullanarak işinden memnun olmadığını söylemesi gerekçeleri ile iş sözleşmesi İş Kanunu'nun 25/II maddesine (Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan hâller ve benzeri) göre haklı sebeple feshedilmiştir.
  
Yerel mahkeme işvereni haklı buldu
 
Olayın yerel mahkemeye intikal etmesi üzerine mahkemece, bilişim uzmanı ve hukukçu bilirkişiden alınan raporlar doğrultusunda iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiği sonucuna varılması üzerine davacı işçinin davasının reddine karar verilmiştir.
Bunun üzerine mahkeme kararı işçi tarafından temyiz yoluna götürülmüştür.
 
İşçinin izlendiğine dair bilgilendirilmesi şart
 
Konuyla ilgili Yargıtay 22. Hukuk Dairesi özetle; Davacı işçinin, bilgisayarında bulunan klavye yakalayıcısı adı verilen programdan haberinin olmadığı, işverence bu konuda bilgilendirilmediği, davacının rızası hilafına tüm kayıtların özel yahut işe ilişkin bilgi ayrımı olmadan işverence günlük olarak elde edildiğinin anlaşılması karşısında, elde edilen bu bilgilerin fesih sebebi olarak ileri sürülemeyeceği değerlendirilmiştir.

Ayrıca İşverenin yönetim hakkının bir sonucu olarak işçiyi elektronik ortamda izlemesi ve takip etmesi her zaman mümkün olduğu, ancak bunun için işçinin bu izleme hakkında bilgilendirilmiş olmasının şart olduğu, işçinin izlendiğine dair bilgilendirilmemesi veya gizlice izlenmesi, bu izleme neticesinde elde edilen veriler, iş sözleşmesinin işçi tarafından ihlal edildiğini açıkça ortaya koysa dahi, hukuka aykırı olarak kabul edilmeyeceği sonucuna varmıştır.

Netice itibarıyla bahse konu olayda işverence gizlice izleme neticesinde elde edilen bilgilerin haklı fesih sebebi olarak ileri sürülmesinin mümkün olmadığı kabul edilmiştir.
 
İsa Karakaş
Türkiye

Image placeholder

Muhammed Karabağ

1989 yılında Dicle Üniversitesi İşletme ve 1995 yılında da Anadolu Üniversitesi İktisat bölümlerinden mezun oldu. 1999 yılından beri Avcılar'da kendi ofisinde Serbest Muhasebeci Mali Müşavir olarak çalışan Karabağ, kurucusu ve ortağı olduğu Avcılar'daki Bağımsız Denetim A.Ş.'de Yönetim Kurulu Başkanı olarak çalışmalarını devam ettirmektedir.

Yorumlar

Bu habere henüz yorum yapılmadı.