Prim ve Fazla Çalışma Birbirinden Farklı Kavramlardır

Prim ve fazla çalışma birbirinden farklı kavramlardır. Davacının aldığı satış primi yaptığı satışlara bağlı olarak davacıya yapılan bir ödeme olup esas itibariyle çalışanı özendirme ve ödüllendirme amacına matuf ek ücret niteliğindedir. Fazla çalışma karşılığı yapılan ödeme ise bizatihi ücretin kendisidir.

Fazla çalışma yapılsın veya yapılmasın, işyeri uygulaması gereği şartlar oluştuğunda prim ödemesine hak kazanıldığı nazara alındığında, prim ödemesinin, fazla çalışma ücreti yerine geçtiğinin kabul edilerek, fazla çalışma ücreti alacağından mahsup edilmesi isabetli olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

T.C YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO:2016/23186
KARAR NO:2019/21129
KARAR TARİHİ:14.11.2019
MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR

Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 2009 yılının 12. ayından iş sözleşmesini feshettiği 2014 yılının 4. ayına kadar uzman lojistik sorumlusu ve kategori yöneticisi olarak çalıştığını, fazla çalışmalarının karşılığının kendisine ödenmediğini, iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini beyanla kıdem tazminatı ve fazla çalışma ücreti alacaklarını talep etmiştir.

Davalı vekili, dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının istifa ettiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın reddine karar verilmiştir.

Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.


GEREKÇE

1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2- Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bunu ispatlamakla zorundayken fazla çalışma ücretlerinin ödendiğini işveren kanıtlamalıdır.Somut olayda davacı fazla çalışma ücretinin ödenmediği gerekçesi ile iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini ileri sürmüş, davalı işverence davacıya satış primi ödendiği, davacının ücretine fazla mesai ücretinin dahil olduğu ve iş sözleşmesinin istifa suretiyle sona erdiği savunulmuştur. Mahkemece davacının istifa ettiği ve aldığı primlerin fazla çalışma ücretini fazlasıyla karşıladığı gerekçesiyle dava konusu kıdem tazminatı ile fazla çalışma ücreti taleplerinin reddine karar verilmiştir.Öncelikle davacı tarafından iş sözleşmesinin fazla mesai ücretlerinin ödenmemesi üzerine haklı nedenle feshedildiği ileri sürülmüş ise de davacının imzasına havi mağaza çıkış görüşme formu başlıklı belgede; fesih sebebini “farklı bir sektörde çalışma isteği” olarak açıkladığı, davacının fesih gerekçesi ile bağlı olduğu ve fesih gerekçesi olarak belirtilen “farklı bir sektörde çalışma isteği” ibaresinin eksik ya da hiç ödenmeyen işçilik alacaklarını kapsamadığı düşünüldüğünde kıdem tazminatı talebinin reddinde isabetsizlik bulunmamaktadır.Fazla çalışma ücreti talebi yönünden davacının aldığı primlerin fazla çalışma ücretini fazlasıyla karşıladığı gerekçesiyle söz konusu alacağın reddine karar verilmiştir.

Ne var ki, prim ve fazla çalışma birbirinden farklı kavramlardır. Davacının aldığı satış primi yaptığı satışlara bağlı olarak davacıya yapılan bir ödeme olup esas itibariyle çalışanı özendirme ve ödüllendirme amacına matuf ek ücret niteliğindedir. Fazla çalışma karşılığı yapılan ödeme ise bizatihi ücretin kendisidir. Fazla çalışma yapılsın veya yapılmasın, işyeri uygulaması gereği şartlar oluştuğunda prim ödemesine hak kazanıldığı nazara alındığında, prim ödemesinin, fazla çalışma ücreti yerine geçtiğinin kabul edilerek, fazla çalışma ücreti alacağından mahsup edilmesi isabetli olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14.11.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi

Image placeholder

Muhammed Karabağ

1989 yılında Dicle Üniversitesi İşletme ve 1995 yılında da Anadolu Üniversitesi İktisat bölümlerinden mezun oldu. 1999 yılından beri Avcılar'da kendi ofisinde Serbest Muhasebeci Mali Müşavir olarak çalışan Karabağ, kurucusu ve ortağı olduğu Avcılar'daki Bağımsız Denetim A.Ş.'de Yönetim Kurulu Başkanı olarak çalışmalarını devam ettirmektedir.

Yorumlar

Bu habere henüz yorum yapılmadı.